Sözcü Gazetesi müellifi İsmail Saymaz’a konuşan “Gelecek İçin Biz” grubunun lideri ve eski İstanbul milletvekili İlhan Cihaner, şu sözleri kullandı: “CHP siyasetini gerçek biçimde ortaya koyarsa daha yaşanabilir bir Türkiye, daha yaşanabilir bir dünyaya katkı sunabilir. Şu anda LGBTİ haklarıyla ilgili İnsan hakkı savunusu bile yapamıyoruz. Merdan Yanardağ birilerinin hoşuna gitmeyen sözleri nedeniyle tutuklandı. Orada refleks çok geç verildi.”
Aydınlık Muharriri Mustafa İlker Yücel, bugünkü köşe yazısında İlhan Cihaner’i topa tuttu.
İşte o yazı:
Atatürk‘ün anti-emperyalist tavrı Altı Ok’u çelikleştiriyordu.
CHP Batı işbirlikçisi oldu, Altı Ok’tan vazgeçti. Oklar tersine döndü.
Yeni ilkeler yeni söylemler!
İlhan Cihaner evvelki gün Kılıçdaroğlu’nu şöyle eleştirdi: LGBT’yi savunmak için gereğince cesur değil!
Cihaner, Cumhuriyet Başsavcısı’yken FETÖ’nün maksadı olmuştu.
Tertipler sonrası birtakım kumpas mağdurlarının sistemle bütünleşme süreci başladı. ‘NATO’yla aramızı bozmayalım’ çizgisine çekilen emekli askerler oldu. Birden fazla ünlü isim de CHP içinde dönüştürüldü.
Mavi Vatan’da, Suriye’nin kuzeyinde ABD tehditlerine gözlerini kapatıp, PKK/HDP’yi ve FETÖ’yü (KHK çalışması üzerinden) siyasi müttefik olarak benimseyen çizgiye teslim oldular. LGBT destekçiliği sürecin sonuçlarından biri.
Cihaner, emperyalizmin ideolojik dayatmasını ‘insan hakkı’ olarak sunuyor.
Arkasında NATO’nun silahı olan bir kültürel taarruzu, ‘demokrasi mücadelesi’ diyerek savunuyor.
Cihaner, insanın özgürleşmesini sağlayacak sınıfsal manilerin kaldırılması ve emperyalist hegemonyanın kırılması uğraşının önüne LGBT dayatmasını koyuyor.
Cihaner’in savunduğu ‘cinsel özgürlükçülük’, vatanımızın bağımsızlığını ve üretici sınıfların hakkını gasp eden emperyalist-kapitalist sistemin merkezlerinden yayılıyor. Bu merkezler Türk milleti üzere kuvvetli bağlara sahip dirençli milletlerin en küçük ünitesine kadar diz çökmesini ister. Aile bağları dağılan milletler, evlatlarını fuhuştan, uyuşturucudan, yozlaşmadan kurtaramaz. Cihaner üzere isimlerin HDP’yle işbirliğini savunması da tesadüf değil. Yobaz teşebbüsler, kültürel yozlaşma ve etnik bölücülük el ele! Ulusal devletin kazanımlarına sırt çeviren ‘aydınlar’ işte bu programın sözcüsü pozisyonuna düştü.
Liberal solculuk yakın periyotta ÖDP’yle çıkış yaptı, ‘sol Fetullahçılık’la yaşamaya çalıştı, AK Parti’nin birinci periyotlarında beslendi ama sonra ABD ve AB’yle her alanda hesaplaşma hızlanınca kenara itildi. Kendilerini son devirde CHP’nin içine attılar. İlhan Cihaner üzere tanınan isimler de bunların girdabına kapıldı. Mazlum milletlere devlet hakkını çok gören bir ABD’nin, LGBT’cilik dayatmasıyla, ‘insan hakkını’ savunduğunu düşünecek kadar savruldu! Halbuki soru çok kolay: Mevzu insan hakkı olsa ABD neden savunsun?