Skandal, Mersin’deki İsa Öner Anadolu Lisesi’nde yaşandı. ÇEDES Projesi’yle ilgili öğrencileri etkilediği teziyle öğretmenler Esin Azize Sor ve Ali Doğan’a, Akdeniz Ulusal Eğitim Müdürü Adem Şimşek’in talimatıyla soruşturma açıldı. Mersin Vilayet Milli Eğitim Disiplin Kurulu Lideri Ahmet Çırakoğlu ve Mersin Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’un başkanlığında disiplin kuru-
lu toplandı.
Sor ve Doğan hakkındaki soruşturma belgesine, “Yasal olarak verilecek dini eğitimi engellemeye çalışmak” sözü resmen girdi. Diyanet aracılığıyla vilayet ya da ilçe müftülüklerinin vereceği dini eğitimle ilgili, velilerden müsaade dilekçesi alınması gerektiğine dair öğrencilerini bilgilendirmeleri gerektiği halde öğretmenler suçlandı.
İTİBARLARI SARSILMIŞ!
Öğretmenler; devlet memurunun prestij ve itimadını sarsmak, okul ile öğrenci velileri ve yöre halkını karşı karşıya getirmekle de itham edildi. Soruşturma sonunda öğretmen Ali Doğan ve Esin Azize Sor, 1/30 oranında aylıktan kesme cezasına çarptırıldı. Eğitim İş Temsilcisi Ahmet Karaman, cezaya itiraz etse de öğretmenler cezalandırıldı.
VELİLERE SORULDU?
Öğretmenler kendilerini, “Salondaki öğrenciye, veli müsaadesi alınması konusunda bilgi vermek vazifemiz. Asıl yaptığımız davranış, mahalle halkı ile okul yönetiminin karşı karşıya gelmemesi için güzel niyetli bir davranıştır” diye savundu. Disiplin Kurulu kararına itiraz edilirken, yönetim mahkemesine dava açıldı.
UZMAN GÖRÜŞÜ
“NE OLDUĞU BİLİNMEYEN BİREYLER OKULLARDA CİRİT ATIYOR!”
“Veli Müsaade Dokümanı kaidesine karşın öğrencilerin eğitim hakkını engelleme kıymetine Mersin’deki okulda çocuklar dersten çıkarılıyor. Ceza verilen öğretmenlerimiz, kanunlara uygun hareket etti. Liyakatsiz yöneticilerin vazifesi berbata kullanma ve baskılarına karşı, öğrencilerinin eğitim hakkını koruyup, misyonunu yaptı.”
PEDAGOJİK CİNAYET
“ÇEDES projesiyle etraf yahut kıymetler değil, dini eğitimin amaçlandığı, bu soruşturmayla resmen kanıtlandı. Disiplin cezalarının iptali için dava açtık. Ceza veren yöneticiler hakkında da vazifesi berbata kullandıkları için kabahat duyurusunda bulunacağız. Başlarına nazaran MEB protokolleriyle anayasa ve MEB Temel Kanunu’na alışılmamış eğitimlere öğrencileri hiç kimse alamaz. Dersleri, imamlar, müezzinler değil öğretmenler vermeli. 1 milyon öğretmen atama beklerken, eğitim ve pedagojiden bihaber, imamların, müezzinlerin okullarda işi ne? MEB’in yaptığı birtakım protokollerde ise ne oldukları bilinmeyen bireyler, okullarda cirit atıyor. Bu uygulamalar pedagojik cinayettir. MEB’in gayesi ne din, ne de bedeller eğitimi. Okullarda ziyadesiyle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ile bedeller eğitiminde uzmanlaşmış, ruhsal danışmanlık ve rehberlik öğretmenleri var.”
MEB CEZALANDIRILMALI
“Anayasada müdafaa altına alınan laiklik prensibine ters dayatmalar yaptığı için MEB cezalandırılmalı. Eğitim, ulusal güvenlik problemidir. Anne babalar çocuklarınızın okullarına gidip, müsaadeniz dışında eğitim verilip verilmediğini denetim edin. Okullar, müsaadeniz olmadan istediği eğitimi veremez. Yönetime gidip müsaade vermediğinize dair dilekçe yazıp veliler önlem alsın. Okullar velilere sorması gerektiği halde sormayarak fiili durum yaratıyor.”